E-ISSN 2757-8062
Volume: 55 Issue: 1 Year: 2024

Quick Search

Karın Ön Duvarı Defektlerinde Sağkalım Oranlarını Etkileyen Faktörler [Zeynep Kamil Med J]
Zeynep Kamil Med J. 2013; 44(1): 43-47

Karın Ön Duvarı Defektlerinde Sağkalım Oranlarını Etkileyen Faktörler

Oktav Bosnalı, Neslihan Gülçin, Ayşenur Cerrah Celayir, Serdar Moralıoğlu, Gökmen Kurt
Zeynep Kamil Gynecology and Pediatrics Training and Research Hospital Pediatric Surgery Clinic / Istanbul

INTRODUCTION: Prenatal diagnosis has been reported as benefidal in improving the survival and prognosis after repair of congenital abdominal wall dejects (CA WD 's). However prenatal diagnosis is not the only jactor affecting prognosis in these cases. In this study we aimed to discuss the factors affecting early (postoperative 1 month) survival rates in cases with congenital abdominal wall defects operated at our institution, and relation between survival rates and prenatal diagnosis.
METHODS: Clinical records of the cases operated with the diagnosis of congenital abdominal wall deject, between January 2004
and May 2012, reviewed retrospectively.
RESULTS: During 7 5-year period, 58 cases operated for congenital abdominal wall dfject. Of the 58 cases, 29 (50%) had omphalocele, 23 (40%)
had gastrochisis and 6 (10%) had umbilical cord hernia. While female-male rates in gastrochisis and omphalocele cases w ere in favor of females; all umbilical cord hernia cases were male. Survival rates were decreasing with increasing birth weight in omphalocele cases, and survival rates were correlated positively with birth weight in gastrochisis cases. Survival rates were higher in prenatally diagnosed gastrochisis cases. There was no dif.ference in survival rates between prenatally diagnosed or undiagnosed omphalocele
cases. Survival rates in omphalocele cases were diagnosed inversely proportional with base diameter of the defect. Highest mortality rates were found if the base diameter was more than 10 cm. There was no associated major cardiac and/or chromosomal anomaly with those omphalocele cases. However, since the sampling pool was too smail for statistical calculation with student-t and chi square, statistical correlation between survival rates and omphalocele base diameter were not significant (P>0,05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: With the increasing number of such reported cases, early diagnosis of associated cardiac and/or chromosomal anomalies in congenital
abdominal wall defect cases, and prediction of the base diameter of the defect in omphalocele cases may yield to make predictions and to give more acurate information to the parenis onfuture prognosis and survival rates of the newborn.

Keywords: Gastroschisis, omphalocele, umbilical cord hernia, abdominal wall defects, prenatal, ultrasonography

Karın Ön Duvarı Defektlerinde Sağkalım Oranlarını Etkileyen Faktörler

Oktav Bosnalı, Neslihan Gülçin, Ayşenur Cerrah Celayir, Serdar Moralıoğlu, Gökmen Kurt
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği/İstanbul

GİRİŞ ve AMAÇ: Karın ön duvarı defektierinde prenatal tanı konulmasının, prognozu ve sağkalımı olumlu yönde etkilediği bildirilmektedir. Ancak prenatal tanı, karın ön duvarı defektli olgularda prognozu etkileyen tek faktör değildir. Çalışmamızda, kliniğimizde opere edilmiş karın ön duvarı defektli olguların postoperalif erken dönemdeki (ilk 1 ay) prognozlarını etkileyen faktörleri saptamak ve bunların prenatal tanı ile ilişkisini tartışmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2004 ve Mayıs 2012 tarihleri arasında karın ön duvarı defekti tanısı ile opere edilmiş olguların tüm hastane kayıtları geriye yönelik olarak değerlendirildi.
BULGULAR: 7,5 yıllık sürede kliniğimizde karın ön duvarı defekti sebebiyle opere edilen toplam 58 olgudan 29'unda omfalosel (%50), 23'ünde gastroşizis (%40), 6'sında umbilikal kord hernisi (%1 O) mevcuttu. Dişi erkek oranı gastroşizis ve omfaloselde dişi cinsiyet lehine olup umbilikal kord hemisi olguların tümü erkek idi. Omfalosel olgularında doğum ağırlığı arttıkça sağkalım oranlarının azaldığı, gastroşizis olgularında ise kilo ile sağkalım oranlarının doğru orantılı olduğu saptandı. Prenatal tanılı gastroşizis olgularında sağkalım oranları yüksekti, omjalosel olgularında tanı alanlar ile almayanlar arasında sağkalım oranları açısından fark yoktu. Omfalosel grubunda sağkalım oranlarının, omfalosel taban çapının artması ile ters orantılı olarak değiştiği saptandı. En yüksek mortalite, taban çapı
10 cm'nin üstünde olan omfalosel olgularındaydı. Bu olgularda mortaliteyi arttıracak ağır kardiak ve/veya kromozomal bir anomali saptanmadı. Omfalosel taban çapı ile erken dönem sağkalım oranları arasında ters orantılı bir ilişki olduğu; ancak omfalosel grubunda örnek sayısının az olması sebebiyle, bu ilişkinin student-t ve ki kare testi ile değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptandı (p>0,05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Rapor edilen benzeri olgu sayıları arttıkça, prenatal dönemde tesbit edilen ağır kardiak ve/veya diğer konjenital anomalilerin varlığı
ve defekt çapının büyüklüğü, karın ön duvarı defektli olguların postnatal ve postoperalif erken dönem prognozları ve sağkalımları üzerine daha doğru öngörüde bulunulmasına ve ebeveynlerinin bilgilendirilmesine yardımcı olabilir.

Anahtar Kelimeler: Gastroşizis, omjalosel, umblikal kord hernisi, karın ön duvarı defektleri, prenatal, ultrasonografi.

Oktav Bosnalı, Neslihan Gülçin, Ayşenur Cerrah Celayir, Serdar Moralıoğlu, Gökmen Kurt. Karın Ön Duvarı Defektlerinde Sağkalım Oranlarını Etkileyen Faktörler. Zeynep Kamil Med J. 2013; 44(1): 43-47

Corresponding Author: Oktav Bosnalı
Manuscript Language: Turkish
LookUs & Online Makale