INTRODUCTION: Clinically continent women with severe genitourinary prolapse and occult stress incontinence are considered to be at high risk of developing symptomatic stress incontinence once the prolapse is repaired. We studied the efficacy and safety of prophylactic anti-incontinence surgery in preventing postoperative stres incontinence in these women.
METHODS: One hundred forty consecutive women with stage 3 or higher genitourinary prolapse and occult stres incontinence were enrolled
between January 2005-January 2007. This was a retrospective study that compared women underwent prolapse surgery with prophylactic antiincontinence procedure (Group 1, n=105) and only prolapse surgery (Group 2, n=35). Preoperatively,none of
the women complained of stress incontinence. Preoperative evaluation included history, physical examination and urodynamic assesment. However, all had urodynamically-confirmed occult stres incontinence, revealed by repositioning of the prolapse. The main outcome measures were postoperative stres incontinence,voiding dysfunction, de novo urgency and recurrence of prolapse.
RESULTS: IPatient characteristics and preoperative urodynamic evaluation were similar in two groups. The mean duration of follow-up was 26.5 months and all patients underwent a repeat urodynamic evaluation at 3 months postoperatively.The rate of postoperative voiding disfunction, de novo urgency and recurrent prolapsus 15.2, 9.5, 2.9% in Group 1 and 5.7, 8.6, 5.7% in Group 2, respectively.There was no statistically difference among Group 1 and Group 2 (p>0,05). Nine (%8.6) patients in Group 1 and ten (%28.6) in Group 2 developed postoperative stress incontinence (p<0,05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Prophylactic anti-incontinence procedure(TVT or Burch colposuspension) is effective in preventing postoperative urinary stress incontinence in clinically continent patients who undergo surgery for severe genitourinary prolapse
GİRİŞ ve AMAÇ: En az üçüncü derece pelvik organ prolapsusu olan ve Gizli Stres İnkontinans tanısı konulan hastalarda prolapsus cerrahisi sonrasında ortaya çıkabilecek stres inkontinanstan korunmak için yapılacak eş zamanlı profilaktik antiinkontinans cerrahisinin etkinliğini değerlendirmek.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2005-Ocak 2007 tarihleri arasında 3.derece ve üzerindeki pelvik organ prolapsusu nedeniyle hastanemize başvuran ve yapılan incelemeler sonucunda Gizli Stres İnkontinans tanısı konulan 140 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı. Grup 1: Prolapsus cerrahisine ek olarak profilaktik antiinkontinans cerrahisi yapılan hastalar (n=105) ve Grup 2: Sadece prolapsus cerrahisi yapılan, antiinkontinans cerrahisi yapılmayan hastalar (n=35).Hastaların hiçbirinde preoperatif inkontinans şikayeti yoktu.Preoperatif
muayenede anamnez,fizik muayene ve ürodinamik incelemeler yapıldı.Prolapsusu redükte edildikten sonra inkontinans varlığı ürodinamik incelemeylede gösterildi.Postoperatif kontrollerinde stres inkontinans, de novo sıkışma hissi, işeme zorluğu ve
rekürren prolapsus açısından değerlendirildi.
BULGULAR: Ocak 2005-Ocak 2007 tarihleri arasında 3.derece ve üzerindeki pelvik organ prolapsusu nedeniyle hastanemize başvuran ve yapılan incelemeler sonucunda Gizli Stres İnkontinans tanısı konulan 140 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı. Grup 1: Prolapsus cerrahisine ek olarak profilaktik antiinkontinans cerrahisi yapılan hastalar (n=105) ve Grup 2: Sadece prolapsus cerrahisi yapılan, antiinkontinans cerrahisi yapılmayan hastalar (n=35).Hastaların hiçbirinde preoperatif inkontinans şikayeti yoktu.Preoperatif
muayenede anamnez,fizik muayene ve ürodinamik incelemeler yapıldı.Prolapsusu redükte edildikten sonra inkontinans varlığı ürodinamik incelemeylede gösterildi.Postoperatif kontrollerinde stres inkontinans, de novo sıkışma hissi, işeme zorluğu ve rekürren prolapsus açısından değerlendirildi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: İleri derecede pelvik organ prolapsusu olan hastalar operasyon sonrasında ortaya çıkabilecek stres inkontinansı açısından risklidirler. Bu nedenle hastalara prolapsus cerrahisine ek olarak yapılacak profilaktik antiinkontinans cerrahisi hastaları önemli bir problemden kurtaracaktır.