INTRODUCTION: To evaluate the correlation between pathology results obtained by colposcopic biopsy and excisional procedures in cases with a cytology of high grade cervical intraepithelial lesion (HGSIL).
METHODS: A total of 282 patients' data were collected. All patients underwent colposcopic examination. Twenty-three patients with a diagnosis of colposcopic biopsy-proven invasive cancer were clinically staged, and appropriate treatment was planned (radical hysterectomy or chemoradiotherapy). Excisional procedures were executed in all other patients (n=259). The highest grade pathology obtained by biopsy or excisional procedures was recorded as the definitive final pathology.
RESULTS: The agreement rate was 73.7% (n = 191/259) between the colposcopic biopsy and excisional procedures. 64 patients had ≤CIN1 (22.7%), and overtreatment was found in this group. 63.5% of the patients (n = 179) were CIN2 +, and 13.8% (n = 39) were invasive cancer. Colposcopic biopsy ended up with an incorrect pathologic diagnosis in 41% (n = 16/39) of patients with invasive cancer. The kappa analysis was performed to determine the correlation between pathology results obtained by colposcopic biopsy and excisional procedures. κ is calculated to be 0.542, which means that the correlation was moderate.
DISCUSSION AND CONCLUSION: It was determined that there were approximately three-quarters of agreement between colposcopic biopsy and excisional procedure results in patients with HGSIL cytology. Because of the high incidence of CIN2 + and invasive cancer in this group, we believe that it would be reasonable and safe to choose the excisional procedure option even if the biopsy result remains ≤ CIN1.
GİRİŞ ve AMAÇ: Sitoloji sonucu yüksek dereceli servikal intraepitelyal lezyon (HGSIL) olan olgularda, kolposkopik biopsi ve ekzisyonel işlemler ile elde edilen patoloji sonuçları arasındaki korelasyonu incelemek.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Toplamda 282 hastanın verilerine ulaşıldı. Tüm hastalara kolposkopik muayene yapıldı. Kolposkopik biopsi sonucu invaziv kanser tanısı konulan 23 hasta klinik olarak evrelendi ve uygun tedavi planlandı (radikal histerektomi veya kemoradyoterapi). Diğer hastaların tümüne (n=259) eksizyonel işlemler (LEEP veya konizasyon) uygulandı. Her iki işlemden elde edilen patoloji sonuçlarından en yüksek dereceli olan final patoloji olarak kaydedildi.
BULGULAR: Kolposkopik biopsi ile eksizyonel işlemler arasında %73,7 oranında (n=191/259) uyum izlendi. 64 hastada ≤CIN1 (%22,7) bulunduğu ve bu grupta aşırı tedavi yapıldığı tespit edildi. Hastaların %63,5’i (n=179) CIN2+, %13,8’i (n=39) ise invaziv kanser idi. Kolposkopik biopsi invaziv kanserli hastaların %41’inde (n=16/39) eksik patolojik tanıya neden oldu. Kolposkopik biopsi ile eksizyonel işlemler sonucu elde edilen patoloji sonuçlarındaki uyumu saptamak için kappa analizi yapıldı. κ: 0,542 olarak hesaplandı ve bu değer ılımlı derecede korelasyon anlamına gelmekteydi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: HGSIL sitoloji sonucu ile başvuran hastalarda kolposkopik biopsi ile eksizyonel işlemler arasında yaklaşık 4’te 3 oranında uyum bulunduğu tespit edilmiştir. CIN2+ ve invaziv kanser insidansının bu hastalarda yüksek bulunması nedeniyle,bu hastalarda biopsi sonucu ≤CIN1 gelse bile eksizyonel işlem seçeneği sunulmasının daha doğru ve güvenli olacağını düşünmekteyiz.